Hacı İdris bir gün telefon etti. “Engin Gavsımız Afyon’a gidecek kaplıcalara tedavi için bende niyet ediyorum sende niyet et gel hem beraber ziyaret ederiz hem de hasret gideririz olmaz mı ?” dedi. Bende “baş üstüne hacı abi dedim” ve bir kaç arkadaş ile Afyon’a vardık hacı abi bize bir kaplıca yeri tutmuş 2 no’lu kaplıca da bir araya geldik 15 kadar sofi o gece sabaha kadar sohbet muhabbet ve kasideler ile yemekler yedik çaylar içtik çok güzel bir gece geçirdik

Sabah olunca danışmadan aradılar hacı İdris’i Gavs çağırıyor dediler hacı abi bir müddet sonra geri döndü yüzünde tatlı bir tebessüm görünce hayırdır kurban nedir dedim gülümseyerek “sofiler Allah bize bir Gavs vermiş  gülün oynayın halay çekin oynayın zil takıp oynasanız hakkınızdır” dedi ve devam etti. Yan dairemiz (yan kaplıca ) 1 numarada Gavs kalıyormuş sabaha kadar mübarek bizi dinlemiş sabah olunca da danışmayı arayıp yan kaplıcada kimin kaldığını sormuş Hacı İdris ile sofiler denilince bana çağırın demiş hacı abi kendisini ziyaret edince yan dairede siz kalıyormuşsunuz sabaha kadar neydi o öyle İdris deyince “kurban çok özür dileriz bilmiyorduk sizi rahatsız ettik bizi mazur görün” deyince Gavsımız “yok yok Hacı İdris uzun zaman böyle keyfetmemiştim sabaha kadar sizi dinledim ve muhabbetinizden çok keyfim geldi” diyerek çok hoş karşılamış ve çeşitli latifeler yapmış çok hediyeler vermiş ve götür sofiler ile paylaşın ve muhabbetinize  devam edin demiş.

Hepimiz mahcup mu olalım memnun mu olalım bilemedik böyle bir durumda fırça yemeyi beklerken sabaha kadar mürşidimizi uyutmamış rahatsız etmişiz lakin kendisi bize hediyeler göndererek teberrükleri ile şereflendirdi ve bilakis memnun olduğunu söyleyerek bizi şad etti bütün arkadaşlar çok mutlu olduk ve hacı İdris’in dediğini yüreklerimizin derinliklerinde hissettik (böyle Gavsı-mürşidi olan zil takıp oynasa yeridir)

Muhabbetle geçen günlerimizin bir öğlen namazı sonrası hacı abi ile kamelyada oturuyorduk Gavsımız da biraz ileride etrafında bir çok molla ile derin derin bir konu konuşuyordu elinde bir çubuk sopa ile yere toprağa bir şekiller çiziyor tarifler yapıyordu hacı abiye dönüp “ne konuşuyorlar hacı abi” dedim “bilmiyorum ama oğlum sanırım sarıklı bir mevzu herhalde (ilim ile ilgili) baksana hiç sarıksız yok hepsi molla hararet ile konuşuyorlar” dedi…

Biz böyle sohbet ederken az sonra bir sofi geldi Gavs hacı İdris’i çağırıyor dedi hacı abi o yöne doğru gitti bende arkasından bakmaya başladım bir müddet sonra o hararetli sohbete o da katıldı Gavs ona da elindeki çubuk sopa ile bir şeyler anlattı hacı abi yere eğildi gavsın çizdiği şekil üzerinden bir şeyler söyledi sonra adaba geçerek sanki hemen bir şeyler yapmaya gitmeye hazır oldu Gavsımız ona güldü ve rahat ol yerine git anlamında el işareti ile müsaade etti bende uzaktan bu olup biteni izledim

Hacı abinin benim yanıma gelmesini beklemeden yarı yolu gittim “hayırdır hacı abi Gavsımız sana ne buyurdu.” dedim “oğlum anlamadım ama Gavs dedi ki  hacı İdris bir konu istişare ediyoruz mollalar ile deyip anlattı Sâdatların himmeti ile çok insan geliyor kapıya hepsine tek tek yetişemiyoruz yuvarlak bir sarık yapıp ondan da ipler çıkararak aynı anda bir çok insana yardım edebilir üstümüzde vazife olan tövbeyi bir çok insana yetiştirmiş oluruz (vermiş oluruz ) derim sen ne dersin ? sofi olarak birde sana soralım dedik” dedi

Bende tam anlamak için yerdeki şekil üzerinden “Gavsım böyle böyle mi istiyor acaba” dedim “evet” dedi hemen ayağa kalkıp “tamam kurban müsaade ederseniz ben hemen gideyim Afyon’a bir terzi bulup bunu yaptırıp getireyim akşam namazına yetişirim inşallah” dedim ….

Gavs gülerek “tamam hacı İdris anlaşıldı sağ olasın serbestsin sen şimdi git şimdilik daha istişare ediyoruz” dedi sonradan anladık ki Gavs fikrini mollara açınca istişarede hocalar çeşitli endişelerini ve düşüncelerini dile getirmişler (lakin tamam kurban sen ne diyorsan yapalım dememişler teslim olmamışlar)  Gavs Hacı İdris’i çağırarak ve ona herkesin içinde ona danışarak mürid mürşit arasındaki hukuk ve teslimiyetinden bir örnek gösterdi muhtemelen.

Bir müddet sonra gerçekten Gavsımız aynı tarif ettiği şekilde tövbe vermeye başladı Böylece bizde tarihi bir ana tanıklık etmiş olduk  HACI İDRİS İLE

Engin’den

4 Yorum

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.