SESLİ DİNLE

(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kahta Menzil köyünde ikamet eden Gavs’ı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.)

Hacı İdris aslen Siirtli olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi.

Doktor kontrolleri sebebi ile hacı abi ile Adana da buluştuk Dr. Yakup refakat ve rehberliğinde hastanede işlerimizi bitirdik o gece de kandil gecelerinden bir geceydi sohbet muhabbet için dergaha sofilerin yanına gittik. Sofiler organizasyon yapmışlar gece bereketli olsun diye ikramlar sohbetler kasideler ve bir alim ile sohbet programı tertip etmişler

Namazlar kıldık hatimler yaptık yemekler dualar derken alim zatın sohbetini beklemeye başladık o arada öğrendik ki alim bir zat geleceği için şehirdeki üniversite öğrencilerine de haber etmişler sorusu olanlar gelebilir istediğiniz dini soruları sorabilirsiniz demişler. Bir çok üniversiteden öğrenciler gelmişler. Belirlenen saat gelmesine rağmen alim gelmedi telefon ile irtibat da kurulamadı sofiler telaşlanmışlar biz beraber oturuyorduk Dr. Yakup’a durumu anlattılar o da hacı abiye bakarak (bıyık altından gülerek) 5 dk. daha bekleyelim siz talebeleri sohbet yerine götürün dedi sonrada Hacı İdris’e “hazırlan hacı baba sohbeti sen yapacaksın Engin sende kapıya dur içeriye öğrenci olmayanı alma hacı abi sohbet yapıyor diye bizim sofiler girmeye kalkarlar sen onlara müsaade etme bizden birisi olsa kalbi kırılır dedi ben büyük bir neşe ile tamam kurban dedim” 🙂 Hacı abi “Yakup oğlum ben alim değilim sohbetçi değilim ne anlatayım bu çocuklar okumuş çocuklar mahcup oluruz” dedi. Yakup “olmaz olmaz ben sohbetin başında gerekli açıklamayı yaparım onlara sen merak etme”  dedi. “Bu çocuklar buraya kadar gelmiş bu saatten sonra sohbetçi de bulamayız alimde sen hem alimlerle oturup kalkmışsın hem de sofi sohbetin dinlenir senden alasını bulamayız bu saate kimseyi aramak ta icap etmez hizmettir kalk” dedi. “Oğlum ne anlatayım” deyince Dr. Yakup “hacı baba alimlerden gördüklerini sofilerle yaşadıklarını anlat gerisini sâdatlar halleder evvel Allah” dedi kalktık.

Sohbet salonuna girdik  hınca hınç dolmuş çeşitli  üniversitelerden gelmiş gözlerinden ateş çıkan çocuklar alim sohbetine gelmişler soruları var ve mübarek bir geceyi ihya etmek istiyorlar. Dr. Yakup durumu özetledi alim zatın gelemeyeceğini onun yerine sohbeti hacı İdris’in yapacağını hacı abinin Gavs Abdulhakim El Hüseyni’den (k.s.) beri bu kapıda olduğunu tecrübeli bir sofi olarak her soruya cevap verebileceğini söyledi ve gitti bende kapının içinde dışarıdan kimse girmesin diye kapıya nöbetçi oldum ve manzarayı izlemeye başladım.

Hacı abi biraz sessiz kaldı sonra gözlerini kendisine çevirmiş gençlere bakarak siz hoş gelmişsiniz diyerek söze başladı ve daha ilk cümlesi ‘’siz ENVERSİTELİLER olarak ne bahtiyar gençlersiniz bu kapıya sohbete gelmişsiniz sizin gibi enversiteliler ile biz gurur duyuyoruz sâdatlar da sizin gibi gençleri çok seviyor ‘’ dedi.

Hacı abi bazen bir alim sözü bazen bir sofi hali bazen de başından geçenleri anlatmaya başladı.

Ben içeride salonda olmam sebebi ile hem sohbetin içinde hem de herkesi gören bir konumda olduğumdan sohbetin dışında gibiydim. Kulaklarım hacı abinin anlattıklarında gözlerim dinleyen gençlerin üstündeydi sohbet ilerledikçe gözlerden çıkan ateş dalgalanmaya yumuşamaya sonra başlar düşmeye sonra gözlerden yaşlar akmaya başladı.

Gözlemim ve yorumum şu oldu. Sohbet içinde sorusu olanlar sormadan cevaplar buldu sâdatlara karşı ön yargılı olanların yargıları kırıldı muhabbet ile gelenlerin gönülleri ihya oldu lakin sonuç hepsinde aynı (Bir) oldu Rahmet oldu merhamet oldu gözyaşı olarak gözlerden süzüldü…

HAYRETİM

Hacı İdris alim değildi, ana dili Arapçaydı ve Türkçesi kırıktı sohbeti Türkçe yapıyordu, bir salon üniversiteliye üniversite bile diyemiyor devamlı ENVERSİTE diyordu (bütün sohbet boyunca yaklaşık 2 saat bir kere bile üniversite diyemedi 🙂 Ponponlu takkesi doğuya özgü şalvarı bir avuç sakalı kocaman ceketi olan kocaman bir adam olarak gözüküyordu (dünya gözüyle bakıldığında pozitif hiç bir özelliği yoktu)

Lakin sözleri yürek dağladı gözler çağladı başlar düştü. Evet bu bir düştü

Hal ile ahval huzur doldu. Sohbet sonu herkes hacı abinin elini öpmeye geldiler onunla resim çektirdiler ve hepsinin yüzlerine baktım tek tek kimsede demedi ki bu ne biçim iştir ne için geldik ne ile karşılaştık Yani her şeyi eleştirel bir anlayış ile yaşayan bu gençler büyük bir muhabbet ile hacı abiye sarıldılar saygı ve edep ile tazarruda bulundular.

ENVERSİTELİLER çok mutlu oldular ve gecemiz şâd oldu

HAYRET ki HAYRET

Bu dünya aklı ile izah edilecek şey değildi. Zaten yaşadığımız O an dünyadan bir zaman değildi sanki ???

ENVERSİTELİLERE Selam olsun…

Engin’den

10 Yorum

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.