SESLİ DİNLE

Hacı İdris’in İstanbul’da olduğu bir gün…

“Hacı abi bizim burada çok darda zorda bir sofi abi var (hizmeti ve muhabbeti çoktur) onu ziyarete gidelim mi? Ona bir nefes olur dedim..”   “Olur sen onu ara müsait ise hemen gidelim” dedi sofi abi bizi evinde karşıladı tanıştılar konuştular çayı ikram namaz derken saatte epey geç oldu sofi abi başından geçenleri anlattı (ticari olarak büyük miktarda dolandırıldığını kardeşi ile çalıştıklarını ama yetersiz kaldığını anlattı)

Devamında Sadatlardan başka sığınacağımız kalmadı diye düşünürken ve onlardan istimdat isterken “sizin telefonunuz ve siz geldiniz” dedi. “Hatta kurban elimizde bir tek bu ev kaldı sabaha da buraya haciz memurları gelecek evimizi elimizden alacaklar ve bizi buradan çıkartacaklar” diye ilave etti ahvalimiz budur dedi. (Oğlum bu ev kaç paradır yada kaç paraya karşılık deyince sofi abi 60 milyon hacı abi dedi)

Hakikaten çok hüzünlü bir ortam oldu ama hacı İdris başka bir hal oldu (tabiri caiz ise karardı simsiyah oldu) Bana dönerek Engin ara gavsı dedi saate baktım gece yarısı olmak üzere hacı abi Gavs bu saatte demeye kalmadı ara dedim sana diyerek kızgınlıkla bana çıkışınca hemen bismillah deyip aradım karşıdan telefon çalmaya başlayınca hemen çalıyor hacı abi deyip telefonu kendisine verdim.

Konuşmalardan anladığımız çıkan kişi bu saatte gavsı rahatsız edemeyeceğini söyledi ‘’oğlum ben Siirtli hacı İdris çok önemli bir konu var yoksa bende bu saatte rahatsız etmek istemezdim sen bir zahmet benim aradığımı ona ulaştır ben bekliyorum dedi’’. Karşı taraf anladığım çaresiz kaldı ve gitti biraz sonra telefona başka birisi geldi hacı İdris’in konuşmalarından anladık ki Gavsın eşidir direk olarak hayırdır Hacı İdris deyince hacı abi saygı ve hürmet ile “Anne çok önemli bir konu var kendisiyle görüşmem gerekiyor” dedi birden bir sessizlik oldu tamam bekle dedi ve anne gitti (hacı İdris’i aile iyi tanıyordu ve biliyorlardı ki o anlamsız ve lüzumsuz konularda ısrar etmez hele hele kendi adına böyle bir talebi olmazdı belki de hayatı boyunca kendisi için böyle bir talebi olmamıştı onun) sessiz ve meraklı bir bekleyişten sonra Gavsın sesi ile kendimize geldik hayırdır hacı İdris?

“Kurban hakkını helal et rahatsız ettim lakin” diyerek bir çırpıda sofi abinin anlattıklarını Gavs’a anlattı ve “bizim sizden başka gidecek kapımız kalmamıştır. Kurban bize sabaha kadar ya 60 milyon gönder yada 60 milyonluk himmet gönder” deyince Gavs sakin sakin dinlerken tebessümü bize kadar ulaştı sonra birden telefonda bir sessizlik oldu ve siz orada ne yapıyorsunuz deyince “bu sofinin evine gelmişiz Sâdat sohbeti yapıyoruz” dedi hacı İdris.

Gavs bir müddet sessiz kaldıktan sonra hele bakalım gün doğmadan neler doğar hayır olsun inşallah deyip sofilere selam edin dedi ve konuşma bitti….

Hacı İdris’in çehresi açıldı yüzü güzelleşti ve duruldu odaya sükûnet ve huzur hakim oldu sofiye dönerek bak kurban derdini bu dünyada benim için en üst makam ve mevkiye ulaştırdık artık sende rahat et Allah’ın izni ile ne yapacaklarsa yapacaklar dedi. Saat de çok geç olmuştu müsaade isteyerek ayrıldık.

Ertesi gün sonunda O sofi abiden şu müjdeli haberi aldık sabah erkenden kapı çalındığında haciz memurları geldi diyerek açtığında bir tanıdığı kapıda “kusura bakma geceden beri uyku tutmadı gün doğar doğmaz geldim hakkını helal et” diyerek söze girmiş “ben emekli oldum emekli tazminatımı da aldım 3-5 gündür ne yapayım paramı nereye koyayım diye düşünüyorum hiçbir yere gönlüm razı gelmedi fakat dün gece aklıma sen geldin gönlüm sana razı (mutmain) oldu bu parayı al sen ticaret adamısın kullan lazım olunca ben senden alırım” dedi ve elindeki poşeti uzattı. Kaç para var burada deyince 60 milyon dedi kapıdaki dostum…:)

Şaşkınlıktan sevineyim mi ?üzüleyim mi?  bilemedim son bir gayretle “ama abiciğim ben bunu sana kısa zamanda ödeyemem imkanım yok” deyince zararı yok kısa zamanda benim de ihtiyacım yok zaten rahat et dedi

Sofi abi… Allah razı olsun hacı abiden de Gavs tan da onların yardım ve duaları ile Allah işimizi gördü yardımımıza yetişti dedi.

Engin’den

23 Yorum

Yorum Yapın