İki arkadaş Siirt’e hacı abiyi ziyarete gitmiştik ne zaman oraya gitsek Şeyh Musa’nın K.S kabri olan Siirt mezarlığına gider orada yatan sofilerin kabirlerini ziyaret eder özellikle hacı abinin kadim dostu Şeyh Salah’ın kabrini ziyaret ederdik.

O gün sabah program yaptık arkadaşımız (eczacı İhsan) “benim Gavs’a danışmam gereken bir şey var mutlaka sormam lazım” deyince “tamam o zaman sen menzile git işini gör bizde ertesi gün Siirt’ten otobüs ile İstanbul’a hareket edeceğiz sana da bilet alacağız sen menzilden Diyarbakır’a gelirsin oradan bize yetişirsin seni alır beraber aynı otobüs ile yola devam ederiz” diye kararlaştırdık ve onu sabahtan menzile doğru yolcu ettik.

İkindi namazını müteakip bizde hacı abi ile çarşıya gidip hem otobüs biletlerimizi aldık hem de mezarlığa gidelim diye hareket ettik. Sofilerin kabirlerini ziyaret ettik şeyh Salah’ın mezarında da hacı abi ile beraber dua ettik ağlaştık sonra ben hacı abiyi yalnız bırakarak mezarlık girişindeki Şeyh Musa’nın merkadına ziyaretine gittim.

 (Şeyh MUSA çok eski zamanda yaşamış büyük bir alim ve mutasavvıf bir zat. İlmi ile çok meşhur olmuş ve kendisi bu dinde “herhangi bir soruya cevap veremeyen alim hoca gelsin bize sorsun evelAllah cevabı bizde hazırdır” diye ilan etmiş.

Gerçekten bir gün bir adam gelmiş bildiğim tüm alimleri gezdim derdime çare olamadılar en son seni söylediler diye gelmiş buyur demiş şeyh Musa adam devam etmiş “ben hanımımı bir kızgınlık anımda nikah akdimden attım 9 talak ile yerde ve gökte diyerek te şart koştum çok pişmanım şimdi geri dönmek istiyorum ama bana hiç bir hoca fetva veremedi” deyince “hanımın da sana razı mı?” “evet” deyince Şeyh Musa kolaydır “Git hanımını al gel demiş” ve onları birbirine bağlayarak bir kuyuya indirtmiş “bak burası ne gök tür ne de yerdir” deyip orada nikahlarını kıyıp dertlerine derman olmuş ümmeti Muhammedîn işini görmüş bunun gibi bir çok kıssası olan büyük bir tasavvuf ehli alim bir zat Şeyh MUSA )

Mübareğin kabrinde dualarımı bitirdim rabıta yapmaya başlamıştım ki telefonum çalmaya başladı önce aldırmadım lakin huzurumu bozdu ve çalmaya devam etti arkadaşımız eczacı ihsan da yolda olduğu aklıma gelince hayırdır inşallah deyip açtım hakikaten arayan İhsan’dı “abi ben Siverek’te kaldım menzil minibüsünü kaçırdım başka da bir araç yok çünkü hava kararınca feribot kapanıyor sefer bitiyor buradaki sofilerde gece kal sabah gidersin diyorlar o zaman da size yetişemem ne yapayım ??” dedi.

Bir an durdum halime baktım ellerim açık dua da şeyh Musa’nın kabrinin ortasındayım kalben şeyh Musa’ya iltica ederek;

“Kurban senin gavsımıza nazın vardır rican makbuldür bizim adımıza lütfen ricacı olur musun onun sofisi yolda kaldı bende senin huzurundayım bize HİMMET et Kurban” dedim, ve yüreğime gelen ile de telefondan ihsana İhsan menzil yoluna çık ve orada dur deyince “abi bu saatten sonra araç yok” demeye kalmadı ‘’İhsan yola çık ve   O kadar ‘’ deyince sesimdeki ciddiyetten tamam abi dedi telefonu kapattık. (İhsan gerçekten çok teslimiyetli bir sofidir )….. Ben gavsımı da aramıza alıp şeyh Musa’ya ilticaya devam ettim ama ne iltica ne iltica :))

Hacı abi yanıma geldi olanları anlattım güldü haydi hayırlısı bakalım dedik dergaha gittik sofiler ile olduk geç saatte yattık kararlaştırdığımız gibi sabah olunca otobüs ile Siirt’ten yola çıktık araç bir saat gittikten Siirt’in dışına çıktıktan bir müddet sonra sesler geldi ve durduk yolcular hepimiz indik motoru açtılar biraz baktılar hacı abi ile şoföre sorduk arıza büyük değil hallederiz şimdi dediler hacı abi;

“gel Engin bir kenarda oturalım bu iş biraz sürer bu Sâdatların işine benziyor dur bakalım altından ne çıkacak” dedi.

Siirt’ten tamirci çağırdılar 3 saat orada oyalandık tamirat bitti devam ettik Diyarbakır’a geldik hacı İdris şoföre tembih etmişti baktık ama ihsan gelmemişti normalde bizi bekliyor olacaktı geceden beridir de irtibat kuramadık şarjı bitti diye düşündük. Biraz daha biraz daha derken hacı abinin hatırına yaklaşık 40 dk. fazladan otobüsü beklettik nihayet ihsan kan ter içinde geldi otobüs hareket etti (arıza 3 saat sürmese ihsan mümkün değil yetişemezdi 🙂

Tabii olarak merakla ihsan kurban hele anlat ne oldu ? neden bu kadar geç kaldın ?”

“Abi sen telefonu kapatınca emir telakki ettim (oradaki sofilerin yapma kurban sen buraların yabancısısın bu yolda gece araç işlemiyor çünkü feribot çalışmıyor menzile gidiş kapanıyor biz seni misafir ederiz dedilerse de) yola çıkıp beklemeye başladım bir müddet sonra bir araç önümden geçti biraz gitti durdu geri sonra geri geldi yanıma kadar geldi kardeş sen burada ne bekliyorsun bu yolda araç çalışmaz sen yabancısın galiba dediler. Evet yabancıyım menzile gideceğim dedim ama feribot çalışmıyor nasıl gideceksin dediler bende bana yola çık dur dediler O kadar ….adamlar birbirlerine baktılar bana gel dediler araca bindim baktım ki araçtaki tüm adamların uzun namlulu silahları var karanlıkta görmemiştim kendilerini tanıttılar. O civarda sivil güvenlikten sorumlu yörenin insanları menzile yakın bir yerden geçeceklermiş feribota kaptana telefon ettiler feribot sadece bizi karşıya geçirdi onlarda beni menzile kadar getirdiler bıraktılar.

Sabah olunca Gavs ile görüştüm dualarını aldım elhamdülillah işimi hallettim ve biraz kestireyim dedim uyanınca baktım ki sabah Diyarbakır’a gedecek tek minibüsü kaçırmışım size haber edecektim telefonumun şarjı bitmiş suphanallah ben şimdi ne yapayım diye düşünürken akşam ‘’çık yola bekle ‘’ talimatın aklıma geldi Ya himmet deyip aynısını yapayım deyip köyün dışında yola çıktım beklemeye başladım biraz sonra bir araç geldi kardeş sen burada ne bekliyorsun dedi Diyarbakır’a gideceğim deyince ama araç yok nasıl gideceksin dediler bilmiyorum deyince hep beraber gülmeye başladılar (anlaşıldı bu sofiyi alacakmışız ondan bu kadar geciktik yoksa bu sofi burada kalacaktı Gavs adamını yolda bırakmaz kurban) dediler. İşte böyle oldu diye anlattı.”

İhsan olanları anlatırken birden fark etti ki “eee siz neden bu kadar geç kaldınız normalde sizde çoktan buradan geçip gitmeniz gerekirdi” deyince bu sefer hacı abi ile biz birbirimize bakarak gülüştük.

İhsan sana bütün bunları yapan sâdatlar bizi de boş geçmediler sen otobüse yetiş diye zamanı dilimlediler de kimseye fark ettirmediler” deyip bizde olanları anlattık İstanbul’a kadar sohbet ve muhabbet ile geldik

Büyüklerin himmette hikmetini hikmet içindeki himmetlerini müşahede ettik

Engin’den

254 Yorum

Yorum Yapın