(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kâhta Menzil köyünde ikamet buyuran Gavs’ı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.)

Hacı İdris aslen Siirt’li olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi. 

Uzunca bir süre midemden rahatsızlanmıştım. Gitmediğim doktor kalmamıştı. Özellikle soğuk su, incir ve üzüm yediğim zaman aşırı derecede midem sancılanıyor, dayanılmaz ağrılar çekiyordum.

Bir gün iş yerinde fenalaştım. Beni Siirt Devlet Hastanesi acil servisine kaldırdılar.  Oradan Diyarbakır Tıp Fakültesine sevk ettiler. Hastaneye vardığımızda beni acilde muayene edip film tahlil yapıldıktan sonra hemen ameliyata alınmam gerektiğini söyleyip beni ameliyathaneye aldılar. Yalnız beni muayene eden ve ameliyat edecek olan doktorun adı Makaryos idi. Kendi kendime; ‘’Valla bu pek Müslüman ismine benzemiyor. Sanırım gayrı Müslim… Hem sâdatlara da sormadım bu vaziyette nasıl ameliyat olurum” diye kalbim bulandı huzurum kaçtı. Bu arada bana ameliyat esnasında giyeceğim ameliyat elbisesini getirdiler. Bir kabine sokup ‘’burada soyun, hemen ameliyata gireceksin’’ dediler.

Ben de kabine girip sözde soyunacağıma kimseye görünmeden oradan kaçtım. Diyarbakır şehir merkezine gidip Kozluk ilçesine oradan Gavs k.s (Abdulhakim el hüseyni) ikamet ettiği Gadiri köyüne gittim. Köye vardığımda Gavs caminin önünde oturuyordu. Ben de edeple gidip ziyaret ettim. Gavs bana dönerek

-Hayırdır İdris bu gün senin günün değildir. Ben de:

Beli (Evet) Kurban benim günüm değil dedim ve olan biteni, hastaneden nasıl kaçtığımı, Gadiri ‘ye neden geldiğimi harfi harfine anlattım. Gavs bu durumuma güldü. Ve Bana: -Senin neren ağrıyor? Diye sordu. Ben de midemi ve karın bölgemi gösterdim.

Baktım Gavs gel dedi. Bir elini karnıma bir elini sırtıma koydu yaklaşık 2-3 dakika bu vaziyette bekledim. Sonra Gavs mübarek ellerini çekip bana:

‘’Hele bu seferde git şimdilik ameliyat olma. Eğer gerekirse ileride seni ameliyat ederiz.’’ Buyurdu. Sanki üstümden onlarca ton yük kalkmıştı. Yıllardır dinmeyen sancılarım kesilmişti.

Ben de Gavs’ın elini öpüp oradan Seyyid Sıtkı’nın köydeki dükkânına girdim. Baktım bir kasada üzüm, bir kasada incir var. Hemen yarımşar kilo alıp bir mataraya da çeşmeden soğuk su doldurdum ve bir ağacın altına gidip oturdum. Korka korka iki üzüm tanesi yedim. Bekledim ne olacak diye. Baktım ki sancı tutmadı bu sefer ağzıma bir incir atıp üstüne bir yudum soğuk su içtim. Yine bekledim sancı tutmayınca anladım ki Gavs elini karnıma ve belime koyduğunda ameliyat etmiş. Hemen üzüm ve incirleri bitirip üstüne kana kana su içtim.

Tekrar gidip Seyyid Sıtkı’dan birer kilo üzüm ve incir daha aldım. Aynı yere gidip yıllardır hasret kaldığım üzüm ve incir ile soğuk suyu bitirdim gün bu gün

Elhamdülillah bir daha karnıma sancı girmedi…

AMELİYAT…KARIN AĞRISI

Çok rahatsız olduğum günlerdi ciddi karın ağrıları çekiyordum birçok kez doktora gitmeme film çektirmeme rağmen bir çare bulamamıştım

Durumumu Gavsa bildirdiğimde ‘’Bak doktorlar sana bir şey yok demişler korkma ayrıca da merak etme icap ederse saadatlar seni ameliyat ederler dedi. Böyle söyleyince yüreğim biraz ferahladı ve bana her ağrı geldiğinde onlardan istimdat istedim ve acım hafifledi böyle devam eden günlerden sonra, gece rüyamda sâdatlar geldiler ve başımda durdular Gavs ta onlar ile beraberdi etrafıma dizildiler ve “korkma şimdi seni ameliyat edeceğiz” dediler. Korkmuş olmakla beraber büyük bir huzur içindeydim.      

Ve başladılar…

Bir Sâdat bıçak gibi ameliyatlarda kullanılan(bisturi) aletle göğsümü yardı kesti karnımda dâhil göğsümü boydan boya açtı bir başka sâdat iki tarafından tuttu ve genişletti bir başkası kocaman pamuk topaklarını açık olan göğsüme daldırıp kanlı pamukları çıkartıp içimdeki kanları pamuk topakları ile beraber dışarı çıkarttı. Hatta öyle idi ki içime daldırdığı pamuğu kaldırınca ondan kan damlıyordu bir başkası yine aletlerle göğsümün içinde bir şeyler yaptı.

Bütün bu süreçte bir yandan da Gavs’a bakıyordum büyük bir sükûnet ile olanları izliyordu onun o hali beni teskin ediyor hiç ama hiç endişe duymuyordum ayrıca herhangi bir acı da duymuyordum…

(maddi bir acı ve ızdırap duymadığım gibi manevi olarak ta panik, korku ve endişe de hissetmiyordum aklım, kalbim büyük bir huzur ve teslimiyette buluşmuştu).

İşlerini büyük bir hassasiyet ve uzmanlık ile yapan ne yaptığını ve nereye varacağını bilen müthiş bir kadronun elindeydim.

Ve ameliyatımı izliyordum.

Sonunda işleri bitmesine yakın göğsümü birleştirdiler ve Gavsa dönüp Abdulhakim bu senin sofinin yarasını da sen kapat dediler. Gavs k.s işaret parmağını ağzına götürdü ve benim göğsüme boydan boya sürdü ve göğsüm kapandı bana tebessüm ile;

merak etme iyileşeceksin” dedi.

Aynı anda ezan sesi ile gözlerimi açtım zira yaz günü damda yatıyordum.

(doğu illerimizde yazın sıcak günlerinde çatı, dam tabir edilen evlerin üstünde yatarlar).

Rüyanın tesirinde o kadar kalmıştım ki ameliyat yerim acır diye kıpırdayamıyordum sonra kendimi yokladım zahir de (maddi olarak)  bir şey gözükmüyor lakin kıpırdayamıyordum. Ev halkına sesleneyim dedim sesim de çıkmadı suphanallah namazı ben şimdi nasıl kılacağım diye endişe ederken evin dışından kapıdan şeyh selah (dostum)sesi geldi açın kapıyı ben geldim diye. Onun bağırmasına ev halkı kapıyı açtı hızla yanıma koştu ve sakin ol İdris ben senin için gelmişim dedi ve ev halkına dönerek bana su leğen getirin dedi ev halkı beni kımıldayamaz şekilde beti benzi atmış görünce endişe ettiler fakat Şeyh selah onlara

İdris biraz rahatsızdır merak etmeyin ben buradayım ona abdest aldıracağım merak etmeyin”

diyerek onları da teskin ve teselli ederek aşağıya inmelerini temin etti. Sonra bendeki şaşkın ve meraklı ifadeyi görünce

şimdi sana abdest aldırayım namazı kılalım anlatırım” dedi. Kıpırdayamıyorum ya şeyh dedim olur olur yavaş yavaş dedi. Beni yataktan kaldırmadan abdest aldırdı ve namazımızı birlikte kıldık. Bu süreçte an be an dakika dakika kendime geldim iyileştiğimi hissettim ve namaz sonunda artık kalkıp koşabilirdim bile…

 Haydi, kurban anlat dedim.

İdris sabaha yakın Gavs (Abdulhakim El Hüseyni k.s )rüyama geldi ve bana “şeyh salah hacı İdris bu gece ameliyat oldu ona yetiş ihtiyaçlarını gör ona yardımcı ol saadatlar onu ameliyat etti” dedi.

Bende aynı anda uyandım baktım ezan okuyor koşarak geldim gülümseyerek geçmiş olsun mübarek olsun dedi Kahvaltıyı beraber yaparak sadatlardan sohbet ettik… Vesselam.

Engin’den

11 Yorum

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.