SESLİ DİNLE

(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kâhta Menzil köyünde ikamet buyuran Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.)

Hacı İdris aslen Siirt’li olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi.

Gavs hazretleri (Abdülhakim El Hüseyni k.s.a) Gadiri köyünden (Siirt’e bağlı Kozluk ilçesi) arazi almıştı .  O bölgedeki en verimli ve güzel arazilere sahip köylerden biri idi önce oraya bir cami yaptırdı. Evler ve diğer mekânlar da hazır olunca (Gavs Abdulhakim El Hüseyni k.s ) yazın oraya göçtü.

Bir süre sonra köyün eski sakinleri, sofileri taciz etmeye, Gavs’a kötü davranmaya başladılar. Gavs’ı rahatsız etmek için akla hayale gelmedik yollara başvuruyorlardı. Bazen Gavs’a ait bostana hayvanlarını salıyorlar.  Bazen namaz vakti çeşitli şekillerde gürültü yapıyorlar, cemaati taciz ediyorlardı.
Gavs bu olan bitene hiç müdahale etmiyordu. 

Sofiler müdahale etmek istediğinde ise izin vermiyordu, bu yüzden sofilerde sessiz kalıyorlardı, fakat hepimizin sabrı çoktan taşmıştı 

Bu tacizler çok uzun süre devam etti hatta…

Bir seferinde öğlen namazı kılınırken caminin yanında davul bile çaldılar.  Gadirliler’in Gavs’a hakaret etmelerine içerleyen hacı Mehmet ağanın kardeşi Sofi FEHMİ, adamları ile tepeden tırnağa silahlı olarak herkes ten habersiz gizlice köyün girişinde mevzi almışlar. Köylüleri kast etmişler. Ben ne olduğunu anlamak için yanlarına gittiğimde. Bana…

“Sen git Gavs’a söyle ben sofilikten vazgeçtim“ dedi. (Sofi FEHMİ )

“onun içinde onun sözünü dinlemeyeceğim bana sakın karışmasın” dedi. Aynı gün Gavsımızİdris git Fehmi’yi bana çağır o köyün dışındadır,  yalnız yaklaşınca kendini tanıt” dedi…

Anlam veremeden gittiğim yere yaklaşınca, ayaklarımın dibine cıvvv diye bir mermi düştü.  “Benim İdris diye bağırdım.” Daha ben hiçbir şey söylemeden…

“Tanıdım zaten seni İdris yaklaşma git Gavs’a söyle gelmiyorum dedi. 

Ben ısrarla “Gavs’ın emridir Gavsımızın emridir” deyince,

“Bak İdris; buralarda bu dağlarda bizim sesimiz çıkar bizim sözümüz dinlenirdi Biz ne Allah bilirdik, ne iman, ne hak ne adalet. Gavs sayesinde insan olduk boyun büktük bu kadar insan biz her şeyimizi ona borçluyuz ayrıca bizim böyle olmamızdan dolayı bu köylüler de Gavs’a (kurban olsunlar) ona borçlular bizi kim böyle boynu bükük yapmış hee ama onlar böyle bilmiyorlar madem böyledir biz sesimizi çıkarmıyoruz diye bunlar Gavs’ı sahipsiz sanıyorlar, haydi o zaman dedi ve sen git Gavs’a söyle ben sofilikten vazgeçtim, onun içinde onun sözünü dinlemiyorum bana karışmasın” dedi…

Ben olmaz yanlış yapıyorsun dediysem de, bana sert sert bakarakİdris biliyorsun  ki zaten ben eşkıyaydım, son bir kere daha eşkıyalık yapayım,   sonra döner gene tövbe ederim” dedi ve beni oradan kovdu. 

Geri döndüm.  “Gavsıma kurban Sofi FEHMİ burnundan soluyor. Gelmiyor” dedim.“Bir daha git ve Gavs acele seni emrediyor de…” dedi. Beni tekrar geri gönderdi.

Tekrar yanlarına gittim. “Gavs sana emrediyor. Acele gelsin diyor” dedim. Hırsından elindeki mavzeri yere çarptı. Güzelim mavzer iki parça oldu. Fehmi Kalktı benimle geldi. Gavs ona sert bir şekilde “ne yapmak istiyorsun?” Dedi.
“Kurban onlar s
âdatlara hakaret ediyorlar” diye cevap verdi.

“Sana ne oluyor ki Allah’ın sabrettiği bir olaya sabretmiyorsun. Onlar bize değil Allah’a terbiyesizlik yapıyorlar. Sen haşa Allah tan daha büyük değilsin. Bu işe karışma” dedi.

Fehmi üzgün bir şekilde oradan ayrılıp Kasrik’e döndü. Gavs hazretleri köylülere defaatle ısrar ile nasihat etti. Yaptıklarının yanlış olduğunu anlattı. Ama nafile. Bir türlü yola gelmediler.

Sonunda Gavs hazretleri köyü satmaya karar verdi.

Gelen Müşterilere köylülerin onları rahatsız edebileceğini anlatıyordu. Bunu dinleyenlerin hiç biride araziyi almıyor, vazgeçip geri gidiyorlardı.

Biz; “Kurban bunları gelenlere söylemeseniz olmaz mı? Bakın gelen geri dönüyor dedik.”

“Biz malımızın kusurunu söylemezsek muhatabımızı kandırmış oluruz.” Bu da peygamber s.a.v’in emrine aykırı davranmış oluruz sâdatlar böyle bir şey yapmaz dedi.
En son biri geldi araziye talip oldu. Gavs ona da aynı şeyleri anlattı. Adam ben onu hallederim dedi.
Bir miktar para karşılığında araziyi aldı. Bir süre sonra köyde yeni gelenlerle eski sakinler arasında silahlı kavgada iki taraftanda insanlar öldü. Erkekler gurbete çıktı. Diğerleri göçtü. 

Köyde yalnız birkaç ihtiyar kaldı ve o güzel köy çöle döndü.

Engin’den

299 Yorum

Yorum Yapın