(Abdulhakim El Hüseyni K.S)

(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kahta Menzil köyünde ikamet buyuran Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.) Hacı İdris aslen Siirt’li olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi. 

Aldığı manevi işaret üzerine Gavs hazretleri  hanımı Dadı  Fatıma  ile beraber soğuk bir kış günü kasrik köyüne imam durmak için gelir. Köyün ağası hacı Mehmet o gün köyde değildir. Diğer köylülerde yeni gelen imama iltifat etmezler. Kimse evini açmaz onlara. Geceyi köyün girişinde bir ağacın altında geçirirler. Mevsim kış havada çok soğuktur. Hazreti Gavs dadının üstüne kendi cüppesini de verir. Öylece sabah ederler. Sabah Hacı Mehmet ağa atına binmiş olarak köye geri döner. Yol üstünde bir ağacın altında bekleyen  Gavsımız ı ve eşini görür. Selamdan sonra ne beklediklerini sorar. Gavsımız biz bu köye imam durmaya geldik ama kimse bizi misafir etmedi. Biz de burada beklemekteyiz der. Hacı Mehmet Ağa köylülere bir hakaret savurur. “Bu köy benimdir. Hadi buyurun” der. Eve giderler. Kendilerine bir oda gösterirler. Böylece kasrik de gavs irşada başlamış olur. Yıllar sonra Gavsımız şöyle buyurur. “O gün hacı Mehmet bizim yükümüzü kaldırdı  inşaallah mahşerde de Şahı Hazne onun yükünü kaldıracak.” (Gavs her şeyi mürşidi Ahmed-el haznevi ye atfederdi)

Bir gün evine Gavs ile  birlikte yemek yemesi için Hacı İdrisi de çağıran  hacı Mehmet ağa; yemekten sonra hacı İdrisi pencerenin önüne çağırır ve ona vadiyi göstererek şöyle der. “Bak Hacı İdris bu senin şeyhin bu köye gelene kadar biz şu boğazdan giren bir kişiyi beriki boğazdan çıkana kadar iki kere soyardık. Ama bu senin şeyhin Gavs geldi elimizi kolumuzu kırdı bizim bu işimiz bitti.” Diye söyler.

( Bu Hazreti Gavs tan önceki oraların halini gösteren çarpıcı bir ifadedir. LAKİN gerçek tövbe eşkıyayı evliya eder vesselam.)

Engin’den                            

124 Yorum

Yorum Yapın