(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kâhta Menzil köyünde ikamet buyuran Gavs’ı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.) Hacı İdris aslen Siirt’li olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi. 

Kıymetli dostum Şeyh Salah rahatsızlanmıştı. Kendisi (Gavs Abdulhakim el hüseyni (k.s ) güzel sofilerinden biriydi iki tarikattan halife icazeti olmasına rağmen Gavs’ a teslim olmuştu. Onu kış olmasına ve pansiyonların kapalı olmasına rağmen hesta kaplıcalarına götürmeye ikna ettim. (Siirt’te tarihi bir kaplıca) Boş bir pansiyonu açtırdım. Getirdiğimiz eşyaları yerleştirdim. Kaplıcaya indik. Havuzu bir güzel temizleyip dolmasını sağladık. Fakat su o kadar sıcaktı ki içine giremiyorduk. Bir sopayla suyu çırparak soğutmaya çalışıyorduk. Ben bir taraftan da yemek pişirmeye başladım. O ara Şeyh Salah ta kaside söylemeye başladı. (çok güzel kasideler söylerdi Şeyh Selah’a gavsın bülbülü derlerdi Gavs tövbe vermeye başlamadan ‘’şeyh Selah beje’’…söyle der oda doğaçlama kaside söylerdi Gavs tövbeye öyle başlardı) Şeyh selah kaside söylerken zayıf cılız bir adam hızla içeri girdi.

Coşku ve muhabbet ile Kürtçe “Söyle şeyhine kurban olayım söyle” diyerek elbiseleri ile birlikte suya daldı. Eyvah adam haşlandı dedim. İçimden hem de çok korktum çünkü termal su çok sıcaktı O ise hiçbir şey yokmuş gibi uzun sayılabilecek Bir müddet suda kaldı. Dışarı çıkınca ben tedbir olsun diye orada bulunan bir kova soğuk suyu adamın üstüne boca ettim. Bana öyle bir çıkıştı ki doğrusu korktum, sen ne yapıyorsun diye söylendi. Bana kızdı. Ben de sinirlenip haşlanacaksın be adam sen ne yapıyorsun dedim. Bu arada Şeyh salah tekrar yeni bir kasideye başlayınca, adam aynı coşku ve muhabbet ile tekrar aynı sözleri tekrar ederek yeniden suya daldı. La havle vela çektim içimden ama anladım ki bu işte ve adam da bir iş var hayr olsun dedim. Bu sırada yaptığım yemeklerde hazır hale geldi. Çayı da demledim. Sofraya oturduk adamı buyur ettik. Ben yemek yemem ama çay içerim dedi.  Biz yemeği yiyene kadar O zayıf ve çelimsiz gözüken misafirimiz bir demlik çayı tek başına içti.

Birde baktık bize içecek çay kalmamış.  Yeni bir çay demledik. Adının Sofi hasan olduğunu öğrendiğimiz kişi O gece, Ertesi sabah, Öğlende, Hatta akşam yalnız çay içmeye devam etti. Biz hiç olmazsa şundan bundan biraz ye diye kendisine ısrarlar ettik. Ama nafile… Hiç yemedi. Sofi hasan ( yirmi beş yıldır mideme çaydan başka bir şey koymadım dedi ) Biz orada kaldığımız müddetçe bizimle kaldı. Ve gerçekten bir şey yemedi. Erzaklarımız bitince ben gidip köyden eşyalarımızı taşımak için hayvan getirmeye gittim. Çünkü yollar çamurdu kaplıcaya araba gelemiyordu.

Geri geldim. Eşyalarımızı hayvanların üzerinde, Hesta da tuttuğumuz cipe kadar getirdik ve yola çıktık. Sofi Hasan da bizimle beraberdi. Biraz gidince köyün çıkışındaki yokuşta cip patinaja düştü. Yollar çok çamurdu ayakta duramazken nasıl itecez diye düşünürken, Sofi Hasan siz oturun dedi, cipin ardına geçti başladı itmeye taa… Tepeye kadar devam etti. (bu bir insan için çok zordu sadece ben 120 kg’ın üstünde idim Şeyh Selah ta güçlü kuvvetli bir zattır, eşyalar ve cip varın siz düşünün)

Tepede oda cipe bindi. Siirt e geldik, diğer sofilerde sofi hasanı çok sevdiler. Birkaç gün benim misafirim oldu. Bir gece sohbetten sonra bir başka sofi onu evine götürdü.

O gece onun misafiri oldu.  Sabah telaşlı bir telefon geldi sofi hasanı hastaneye kaldırmışlardı.  Hemen hastaneye koştum. Ne oldu?  Dedim. Sabah kahvaltısı yapıyorduk, balın çok güzel olduğunu söyleyip, bir parça yemesi için ant verdim. Sofi hasanı zorladımKaşığın ucu ile bir parça aldı.(sofinin hatırı kırılmasın diye)

Hemen o anda ağzında köpükler ile yığılıp yere düştü. Hemen buraya hastaneye getirdik. Biraz sonra doktor sofi hasanı muayeneden geldi.Amca. Korkacak bir şey yok dedi O bal midesin, boğazına yapışmıştı onu ağzından bir hortum salarak aldık.

Ama buna bir şey yedirmek onu öldürmeye teşebbüs olur. Çünkü bu adam yıllarca bir şey yemediği için mide sindirim özelliğini yitirmiş. Dedi. O gün taburcu oldu.

Birkaç gün daha misafirimiz oldu. Sofi hasan

Devamlı Allah beni Gavs’tan arkaya bırakmasın diye dua ederdi.

Ve Gavs’tan önce de vefat etti. Allah rahmet etsin. Amin.

Engin’den

14 Yorum

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.