(Yazıda geçen Gavs hazretleri, şu an Adıyaman Kahta Menzil köyünde ikamet buyuran Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki hazretlerinin mübarek babalarıdır.)

Hacı İdris aslen Siirt’li olup, Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni hazretlerinin yakınında hizmetinde bulunmuş güzel bir sofiydi. 

Allah-u teala bir erkek evlat vermişti. Bir hafta kadar çocuğa isim koyamadım çünkü ismi Seyda hazretlerinden almak istiyordum. Nihayet fırsatını bulup köye gidebildim. Rahmetli Seyda hazretlerinin huzuruna varıp ziyaret ettikten sonra, bir erkek evladımızın olduğunu ona bir isim koymasını rica ettim. Seyda hazretleri ( Muhammed Raşid k.s.a ) onu ismi NURULLAH olsun buyurdu.

Köydeki diğer ziyaretlerim bitince siirte geri döndüm. Ev halkına sultanımız çocuğa isim koydu  bundan sonra çocuğa Nurullah diyeceğiz dedim. Ev halkı hacı bu isim güzeldir fakat Nureddin olsa daha çok memnun oluruz, ne farkederki ha Nurullah ha Nureddin ikiside aynı dediler. Ben olmaz artık ismi sorduk dediysemde birlik olup beni ikna ettiler, aslında bende sırf huzurum kaçmasın evdekilerinde gönlü olsun diye sesimi çıkarmadım.

Nureddin sekiz aylık oluncaya kadar bize çok çektirdi sürekli ishal olurdu, ateşlenirdi, kilo alamıyordu, üzerinede o kadar titriyorduk ki sormayın. Son günlerinde Bursa’ya gitmem gerekti evdekilere sakın ihmal etmeyin , en ufak bir şeyde doktora götürün üşütmeyin falan diye sıkı sıkı tembih ettim, yine de içim rahat değildi. Bursadayken oradaki arkadaşlar şeftalinin ishale iyi geldiğinden bahsettiler  bende iyisinden bir sepet şeftali alıp otobüse koydum.

Adana’dan aktarma yapmak için otobüsten eşyalarımızı alıp, Siirte giden acentalardan birine uğradık sepette eşyaların arasındaydı, bekleme salonunda kalkış saatini beklerken birde baktım şeftali sepeti yok, çok sinirlenmiştim bebek için olmasaydı bu kadar üzülmezdim. 

Doğru oranın sorumlusuna gittim ona bağırıp çağırdım ya abi kızma istediğin şeftali olsun deyip bana bir kasa şeftali aldılar, bende yerini tutmaz fakat buna da razıyım dedim. Şeftaliyide diğer eşyalarla birlikte bagaja koyup siirte kadar geldik. Otobüsten inince birde baktım ki şeftali kasası yok yine çok sinirlendim, bu sefer şoförle muavine ver yasın ettim. 

Bana yine ne önemi var istediğin şeftali olsun Siirt’ten en güzelini alalım dediler, bende şeftali önemli değil ben onu hasta için getirmiştim deyip meseleyi uzatmadım helalleşip eve doğru yola çıktım.

İçimden de; DEMEKKİ BİZİM ÇOCUĞUN BU ŞEFTALİDEN NASİBİ YOKMUŞ diyordum.

Hatıranın bu kısmını ayrıca bebeğin annesinden de dinledik;  “Rahmetli beyim Hacı İdris o seyahatinde Bursa’da üç gün kalmıştı. Onun gittiği günün sabahında siz sağ olun biz Nureddin’i kaybettik, o gurbette kafası bununla meşgul olmasın diye kendisine hiçbir şey söylemedik oda zaten sormamıştı. İki gün sonra geri döndü doğruca beşiğin başına gitti baktı ki beşik boş bana baktı ben ağlamaya başladım, sesini çıkarmadı sâdatlar sağ olsun dedi oda çok üzülmüştü. “ Hacı İdris devam etti… Aradan bir kaç sene geçti Allah Teâlâ c.c bize bir erkek evlat daha nasip etti,

Ben tekrar Seyda hazretlerinin (k.s.a) huzuruna çıktım, (ben hadiseyi unutmuştum) Kurban dedim Allah Teâlâ sâdatlara bir KÖLE verdi ismini ne buyurursunuz. Mübarek bir an durdu ve dedi İdris dedim emret kurban biz bu çocuğun adını NURULLAH koyduk. NUREDDİN değil.

Engin’den

1 Yorum

  • dobry sklep
    4 gün ago Reply

    Wow, superb blog structure! How long have you ever
    been running a blog for? you made running a blog glance easy.
    The whole glance of your web site is excellent, let alone the content material!

    You can see similar here najlepszy sklep

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.